18 Eylül 2017 Pazartesi

Taşlar Yerine Oturuyordu...





           İlk iş günümü kazasız belasız atlattıktan sonra kendime güvenim gelmişti. Yabancılaşma tam anlamıyla geçmemişti ama eskiye nazaran azalmıştı. Artık bu durumu takmıyor ,  geçeceğini bilerek hayatıma sanki bir şey olmamış gibi devam ediyordum. Beynimi sürekli meşgul ediyor hastalığı düşünecek vakit bırakmıyordum. Sürekli kalabalıklara karışarak her gün biraz daha kalabalıkta yabancılaşmamın azaldığını fark ediyordum. Artık beni korkutan o köpek iyiden iyiye küçülmüş , cılız sesiyle beni korkutmaya çalışıyordu. Ama ona kulak asmadığımı görünce arkasına bakmadan gidiyordu. Kendimi hiç yalnız bırakmıyordum. Misafir çağırıp misafirliğe giderek, arkadaşlarla daha çok buluşarak aslında beynime hayatın içinde olduğumu gösteriyordum. Halen o kopukluk var olsa da iyice azalmış, biraz flu görme ve beynimin geç algılaması ve diyalog kurmada az da olsa sorun yaşamam dışında çok bir problemim kalmamıştı. 


         İlaç dozumun artırılmasından bu yana tam 4 ay geçmiş , bu 4 ay içerisinde iç sıkıntılarım geçmişti , eskisi gibi sevdiğim şeyleri yapıyor ve zevk alıyordum. Ben bendim, hayat vardı ama ufak bir kopukluk vardı,  nasıl anlatılır bilmiyorum yadırgama gibi. Algım tam açılmamıştı mesela biri bana seslendiğinde donup kalıyordum sanki adıma yabancıymışım gibi ve ani sorular sorulduğunda cevap veremiyor beynim adeta duruyordu. Ama 4 aydır işimde sorun yaşamamıştım ve hayatıma devam ediyordum. Hayatım artık yaşanır düzeydeydi. Böyle kalsam bile şükredecektim geldiğim durumu anımsarsak bu kadarı bile benim için mucizeydi. Akışına bıraktım hayatı ve terapistimin dediği gibi zamanla hayatım rutine bindikçe ve beynim benim hayatın içinde olduğunu gördükçe yavaş yavaş girdiği o rüya aleminden çıkacaktı. O yüzden artık unuttum, hastalıkla ilgili tüm araştırmaları bıraktım, beni olumsuz etkileyen kişi ve şeylerden uzaklaştım. Herkes gibi gezdim, tozdum, yedim ,içtim bazen iç sesim beni tekrar içine çekmek için ''sen var mısın''  gibi sorular sordursa da aldırış etmedim. Duymadım. Bazen sesler çoğaldıkça aldım karşıma ve ona '' Hayatta ve var olduğumu artık iyileştiğimi onu dinlemediğimi '' söyledim. Evet onunla konuştum. Sesimi kaydedip her gün ben iyiyim telkinlerini dinledim. Sakın bunu es geçmeyin. Bilinçaltı ile ilgili yazımda bu konuyu açıkladım.


   Bazen hissizlik yaşadım, bazen biraz üzüntü yaşadığımda yabancılaştım. Ama kontrolü ele almıştım bir kere. Eskiden olsa hemen korkuya kapılıp onun esiri olurdum ama yapmadım. Sen sadece bir hissin dedim gerçek değilsin. Gerçek olan benim dedim ve hemen ya dışarı çıktım ya müzik dinledim hemen o düşünceden sıyrıldım. Oturup o sesin esiri olmadım. Günler böyle devam ederken ve ben bir sabah uyandığımda o fluluğun geçmiş algımın açılıp eski konuşkan kıpır kıpır Merve ye ne zaman uyanacağımı beklerken o sabah geldi aylar sonunda. Bir sabah uyandım veeeeeeeee evet heyecanlandığınızı biliyorum veeeesi bir sonraki yazımda... :)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder