Kendine yabancılaşma olarak da bilinen depersonalizasyon kendini rüyada hissetme, kendini robor gibi hissetme sanki hayatını bir film seyrediyormuş gibi sanma şeklinde gösteren bir algı bozukluğudur. https://www.youtube.com/watch?v=ZDBgsAitSe4 youtube kanalımdan paylasimlarimi izleyebilirsiniz...
Depersonalizasyona Kesin Çözüm
- Anksiyete Bozukluğu
- Bağırsak ve Depresyon İlişkisi
- Başarıya Doğru
- Benim Maceram Nasıl Başladı ?
- Biliçaltı Çöplüğü
- Bir Zamanlar Gözlüklü Ben
- Çaresiz Bekleyiş...
- Depersonalizasyon ve Derealizasyon Nedir ?
- Depersonalizasyonmuş!!!
- Düşüncüleri Nasıl Çarpıtıyoruz?
- En çok Sorduklarınız....Kısaca Napmalı????
- Gözleri Çizdirdim:)
- Hayatımı Değiştiren Kitap...
- İçindeki Çocuğu Sev
- İlk Adım...
- Kabus Başlamıştı...
- Neden Bu Blog ?
- Ölüm ve Hayat Üzerine...
- Özetle Nasıl İyileştim...
- Psikoloji ve Bağırsak
- Susmayan İç ses ve Olumlamalar
- Taşlar Yerine Oturuyordu...
- Ve İşte O An...
- Visual Snow (Karlı Görme )
- Yaptığım ekstralar
- Yeni Bir Sen...
- Yine mi Deperdim????
- Youtube Kanalı Açtım
- Zafer Benimdi...
25 Eylül 2017 Pazartesi
Bağırsak ve Depresyon İlişkisi
Bu ikili arasında nasıl bir ilişki ola ki diye düşünebilirsiniz şahsen ben öyle düşünmüştüm. Bir sağlıkçı olarak bu gibi konulara oldukça merakım var tabi bir de işin içinde psikoloji olunca tam da benim ilgi alanıma girmesinden epey bir araştırma yaptım diyebilirim bu konuda. Nöro bilimciler bağırsaklara ikinci beyin adını vermişler çünkü orada ki nöronlar ve reseptörler beyindekiyle aynıymış.Yani bağırsaklarımızda da milyonlarca sinir hücresi bulunmakta ve sinir sistemimizle bağırsaklarımız doğrudan ilişkili. Hani aşrı stres yaptığımızda mideye ağrı girer yada korktuğumuzda karın ağrısı yaşarız, aşık olduğumuzda içimizde kelebekler uçuşur... İşte hepsinin sebebi buymuş.
Benim en çok dikkatimi çeken şey mutluluk hormonu olarak bildiğimiz seratoninin %95 inin bağırsaklarda % 5 inin ise beyinde salgılanıyor olması oldu. Anksiyete, depresyon gibi psikolojik hastalıklarda seratonin eksikliğini düşünürsek demek ki bu kişilerin bağırsaklarında sorun olmuş oluyro ve boşuna mı antidepresan kullanıyoruz diye de bir soru takılmadı değil aklıma... Antidepresan kullanan biri olarak bu konuyu bir hayli araştırdığımda sandığım gibi depresyon vakalarının bağırsak floraları incelendiğinde bu kişilerin bağırsak floralarının bozuk olduğu görülmüş. Tabi benim aklıma hemen küçükken sürekli dışkılama sorunları yaşadığım doktor doktor dolaştığım aklıma geldi. Ne yani benim sorun beyinde değil bağırsaklarda mıydı o zaman???? Peki floram bozuk diyelim bu florayı nasıl iyileştirecektim????? İşte araştırmalarım ve uyguladıklarım:
➤ Bol bol probiyotik gıdalarla beslendim. Ev yapımı yoğurt, ev yapımı turşu, ev yapımı sirke, şalgam yani fermente gıdalar. Ev yapımı olması önemli çünkü marketlerdeki ürünler doğal yollarla fermentasyona uğratılmıyor.
➤Bol bol lifli gıdalarla beslendim.Meyveleri posalarıyla yedim.
➤Şekeri hayatımdan çıkardım. Şeker bağırsak florasına en çok zarar veren şeymiş.Şeker dediysem sadece çay şekeri olarak düşünmeyin; meyve suları , ekmek, her türlü tatlı, bisküvi vs..
➤ Kemik suyu içtim. Kemik suyunun çok şifalı olduğunu biliyoruz bağırsaklar dolayısıyla beyin içinde çok faydalıymış
➤Bol sıvı tükettim, başta su tabi.
Tüm bunların bana faydaları oldu mu tabi ki oldu. Tedavi sürecimin bir parçası oldu bu beslenme şekli. Hiç bir şey mucize değildir. Ne ilaç ne besin. Her şey bi kombinasyondur bence. Bende beslenmeme dikkat ettim. En belirgin özelliği Hipoglisemi yani kan şekeri düşüklüğü ataklarımın bitmesiydi.Sanırım bunu da şekeri bırkmama borçluyum.
Sağlıklı bir beyin istiyorsak bağırsaklarımıza iyi bakmamız gerekiyor. Eğer kronik depresyon, panik atak, anksiyete hastasıysanız, sürekli karın ağrısı yaşıyor ve kabızlık ishal gibi sorunlarla sık sık karşılaşıyorsanız bağırsak sağlığınız tehlide olabilir. Onları koruyun. Onlar bizim ikinci beynimiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder